Şimdi yükleniyor

52. Sayı

52. Sayı

15,00

Stokta yok

Kategoriler:

Açıklama

Devletin bekası, devletin varlığı ile doğrudan alakalı ve egemenliğin en hassas çizgilerini belirlemek için kullanılan bir terimdir. Dünya coğrafyasında bulunan güç merkezleri, kendi hedefleri ve millî çıkarları doğrultusunda, hedef ülkelerin bütünlüğüne, iç güvenliğine, egemenliğine ve huzuruna kastedecek şekilde ideolojik ve etnik hassasiyetlerine yönelik tehditler üretmektedirler. Ülkeler, varlıklarını idame ettirmek istedikleri sürece de bu ve benzeri tehdit unsurları aralıksız devam edecektir.

Beka sorunu, 2019 yerel seçimlerinde dile getirilse de aslında Türkiye’nin beka meselesi, yüzyıllık bir meseledir. Her ne kadar içi boşaltılmaya çalışılsa da beka meselesi; Türkiye’nin istiklal yürüyüşünün kararlılığıdır. Türkiye’nin küresel aktör olma ısrarının, inancının, azminin birikimidir. Her türlü güçlüğe göğüs germek, zorluklar karşısında yılmamak, her türlü küresel kuşatmayı püskürtmenin yeminidir. Ve beka meselesi, terör örgütleriyle Türkiye’ye diz çöktürtmenin şer çabası karşısında “ya istiklal ya ölüm” diyebilenlerin haykırışıdır.

Bu minvalde Türkiye, küreselleşme sürecinde yazılmış bir senaryodaki rolü oynamak zorunda kalan ülke olmaktan süratle çıkmalı, bizzat oyuncu olmalıdır. Elbette ülkemiz, bu yolda hızla ve kararlılıkla ilerlemekte, sonuçlarını da almaktadır. Ancak daha hızlı adımlar atabilmek için önce kendisini bir güç olduğuna inandırmalı, ekonomik güçlenmesini kendi reçeteleri ile sağlamalı, millî onuruna yaraşır politika ve iş birliği stratejileri geliştirmelidir.
“Devlet-i Ebed Müddet” şiarıyla çıktığımız bu yolda, her şeye rağmen yaşadığımız zorluklar aşılacaktır. Millî şairimiz Mehmet Âkif’in de belirttiği üzere: “Sahipsiz olan memleketin batması haktır / Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.”

“Beka Söylemi ve Türkiye’nin Bekası” konusunu farklı yönleriyle kapsamlı olarak dosya konusu yaptığımız bu özel sayımızda, Gazeteci-Yazar Fuat Uğurlu ile bir röportaj gerçekleştirdik. Her ay farklı bir ili tanıttığımız dergimizde bu ay da “Ekolojik ve Kültürel Çeşitliliğin Buluşma Noktası Yalova”ya konuk olduk. Gençlerin de söz sahibi olduğu dergimizde, konumuzla ilgili olarak onların da fikirlerini aldık. “Tarihte Bu Ay Neler Oldu?” köşemizde, tarihin unutulmaya yüz tutmuş olaylarını yeniden gün yüzüne çıkardık. Bu sayımızda da bir film ve kitap tanıtarak sizlere önerilerde bulunduk. Yeni sayımızın düşünce iklimimizi zenginleştirmesini, fikir dünyamıza yeni değerler katmasını ve yol gösterici olmasını temenni eder, sizlere keyifli ve bilinçli okumalar dileriz.