Türkmen Şehitleri Keçiören’de Anıldı
Keçiören Necip Fazıl Kısakürek Tiyatro Salonu’nda düzenlenen “Türkmen Şehitleri Anma Programı”na Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet Kutluhan Yayçılı, Irak Türkmeneli İşbirliği ve Kültür Vakfı Başkanı Turhan Kertene, Türkiye’de yasayan Tükmenler, siyasi parti ve sivil toplum kurulusu temsilcileri katıldı.
İstiklal Marsı ve Türkmeneli Millî Marşı’nın okunmasıyla başlayan anma programında Kerkük’te şehit düşenleri anlatan video gösterimi yapıldı. Etkinlikte İstanbul Tiyatro Ekibi tarafından “Tarih Baba” isimli tiyatro oyunu sergilendi.
“Irak’ta yaşayan Türkmenler büyük Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçasıdır”
Programda bir konuşma yapan TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, tarihin en eski uygarlık merkezlerinden biri olarak bilinen Irak coğrafyasının, başka milletlerle birlikte Türklerin de vatanı olduğunu kaydetti.
Irak’ta yaşayan Türkmenlerin halklarımızın kurduğu devletlerin varisleri ve büyük Türk Dünyası’nın ayrılmaz bir parçaları olduğunu belirten Sultan Raev, “Ne yazık ki Türk Dünyasının tarihinde şanlı sayfalar olduğu gibi faciaları da az değildir. Tarihin her döneminde ulularımız vatanı, milleti, özgürlüğü için canlarını feda etmiştirler. Bugün biz Türk dünyası olarak bir bütünsek, onlara borçluyuz. Telafer’den Mendeli’ye kadar uzanan bir coğrafyada farklı zaman ve mekanlarda canlarından olan şehitlerimizi ‘16 Ocak Türkmen Şehitleri Anma Günü’nde rahmetle anıyorum. Allah şehitlerimize rahmet eylesin.” diye konuştu.
“Dilde, iste, fikirde birliği sağlayacağız”
Programa ev sahipliği yapan ve katılımcılara hitaben konuşan Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok birlik ve kardeşlik mesajı vererek şunları söyledi:
“Kerkük, Erbil, Süleymaniye, Telafer Türk’tür. Bu topraklar bizim topraklarımızdır. Sanmayın ki sadece Türkmeneli’nin yüreği yandı. Albay Abdullah Abdurrahman, Dr. Necdet Koçak, Dr. Rıza Demirci ve Adil Şerif için burada bizim de ciğerimiz yandı. O gün yakanlar, gün gelecek bedelini ödeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz kardeşinin hakkini hukukunu arıyor, aramaya da devam edecek. Gün gelecek hesabını soracak bir Türkiye Cumhuriyeti devletimiz var. Birlik ve beraberlik içinde, İsmail Gaspıralı’nın da söylediği gibi “Dilde, İste, Fikirde Birliği” sağlayacağız. Bütün kardeş devletlerin birliği ve beraberliği, onların hürriyet ve egemenliği için bir sigorta olacaktır. Türkmeneli’nden gelen kardeşlerimiz var ve onlara hep diyorum; Topraklarınıza döneceksiniz, nüfusunuz varsa gücünüz var. Bağdat Parlamentosunda ne kadar sesin ve gücün varsa o kadar varsın. Zulümlere boyun eğmeden Türkmeneli’ni bos bırakmayacağız. “Korkaklar her gün ölür yiğitler bir gün ölür denir” ama yiğitler ölmez ebediyen kalır. Vatan uğruna, devlet uğruna, ülke uğruna seve seve ölüme giden bir milletiz biz. Tarih cesurları ve yiğitleri yazıyor Türkmeneli’nde. Tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.”
“Türkler isyana başvurmamıştır”
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu da Türkmen liderlerin vatan için şehit olduklarını ve onlara layık olmak için Türkmen gençlerin topraklarına sahip çıkılması gerektiğini belirterek söyle konuştu:
“Bütün Türkmenlere selam olsun. Irak Türkmenleri tarihin birçok döneminde büyük haksızlığa uğradı. Daha çocuk yaslarda oradaki zulümlerle burada dertlendik. 1975, 1976, 1977’lerde Türkmeneli cephesinde büyük zulümler vardı. Kerkük Türk’tür, Türk kalacak. Türkler bunca katliama rağmen isyana başvurmamıştır. Bu Türk’ün asaletinden gelir. 16 Ocak 1980’de Irak’ın başında patolojik bir lider vardı. Türkmenlerin dört liderini sadece Türk oldukları için şehit ettiler. Biri Irak ordusunun en önemli askerleri, biri akademisyen, biri tüccar. Netice itibariyle şehitlerimiz bir hasta ruhlu insan ve onun rejimi tarafından idam edildi. Onlar her bir Türk genci için rol modeli olmalı. Bu ölümler bizi büyütmeli, bu ölümler birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeli. Bir olursak iri ve diri oluruz. Allah’ın izniyle hiç kimse bizim canımıza, malımıza, toprağımıza dokunamaz. Şehitlerimizin makamları âli, mekânları cennet olsun. Rabbim onlara rahmet etsin. Yarın ahirette karşılaştığımızda onlara layık olalım ki onlar da bize şefaat etsin.”
Anma programı plaket takdimi ile sona erdi.
